Powered By Blogger

29 Haziran 2013 Cumartesi

PİNA BAUSH’LA BİR NEFES

                                                                 
                                     PİNA BAUSH’LA BİR NEFES

Geleceğin dansçısını betimleyen Isadora Duncan, bu dansçının kadına yüklenen klasik imgelerden uzakta dans edeceğini söyler. Ona göre geleceğin dansçısı sadece kadın olarak dans edecektir ve kadının özgürlüğünü danslaştıracaktır. Bu belirlemeyi daha 1903’te yapan Duncan’ı haklı çıkaracak kişi ise yaklaşık altmış yıl sonra Pina Baush olur.
            1940 Almanya doğumlu olan Pina Baush dansa 15 yaşındayken, Alman dışavurumcu dans akımının kurucularından ve dönemin en etkili koreograflarından biri olan Kurt Jooss'un yönetimindeki Folkwang Akademi'de başlar. Bu dönemde Almanya’da anlatım dansı olarak bilinen Alman modern dans akımı talep görmemektedir. Çünkü Naziler anlatım dansını kendilerine mal etmişlerdir. Genelde modern sanata ve akımlarına dejenere sanat damgasını vuran Nazi iktidarı modern dansa, kendi gösterimlerinde kullanmak üzere destek sunmuştur. Böylece bu dans, sanatsal değerini yitirerek, gelişimini durdurur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu ve Batı Almanya’da bu nedenle bale yükselişe geçer ve modern danslar daha az kabul görür. Bu dönemde Batı Almanya’da baleye alternatif arayan dansçıların gittikleri okul Folkwang Akademi’dir ve buraya devam eden az sayıdaki öğrencilerden biri Pina Baush’tur.
            Pina Baush 1960’da mezun olduktan sonra New York’taki Julliard School’da öğrenim görmek üzere burs kazanır. Burada çeşitli topluluklarda dans eder. 1960’larda modern dans Almanya’da “tanztheater”(dans tiyatrosu) adıyla yeniden ortaya çıkar. Baush da New York’dan döndükten sonra hocası Joss’un topluluğunda solo dansçı olarak yer alır. 1968 yılında ilk koreografisini yapar, ertesi yıl Jooss'un ardından topluluğun sanat yönetmeni olur. 1972’de ise Tanztheater Wuppertal Pina Bausch topluluğunu kurarak topluluğun sanat yönetmeni ve koreografı olur.

            Wuppertal Dans Tiyatrosu, ülke dışında, ülke içinden iki kat daha fazla gösteri yapmasıyla Alman toplulukları arasında farklı bir yere sahiptir. Topluluk kendini, repertuvar tiyatrosunun yerel izleyicisinin talepleriyle sınırlandırmaz. Topluluk tüm dünyada düzenli turne programları yapar.
            Geçtiğimiz yazın 30 Haziran’ında aniden yaşamını yitiren, 20.yüzyıl dans tiyatrosunun öncülerinden Pina Baush’un ölümü Michael Jackson’ın ölümüyle aynı döneme denk gelse de onun kadar ses getirmedi. Ancak dünya çok önemli bir sanatçısını kaybetti.
Pine Baush’un dans tiyatrosunda toplumsal eleştiriler vardır. Anlatımı, biçimden üstün tutmakla beraber, anlatım dansında görülen yoksul tiyatro izlerinin tersine görsel olarak zengin prodüksiyonlar görülür. Danslarında kadın psikolojisinin toplumsal nedenlerini sorgulayarak, kadın erkek ilişkilerine yer verir. Baush’un eserlerinde kadınlara özgü bakış açısıyla, feminist alt metinler görülür. Gerçeküstü nitelikte kısa diyaloglardan oluşan eserlerinde, tekrarlar da önemli yer tutar. Görsellik sadece dansın olağanüstülüğünde değildir, dev dekorlar ve temaya uygun kostümler de görselliği zenginleştirir. Kentler üzerine koreografiler kuran sanatçı İKSV’nin davetlisi olarak 2003 yılında geldiği İstanbul için de “Nefes” adlı gösterimi hazırlamıştı.
            Bu gösterimin sahne arkası ve hazırlıkları özel bir izinle, yönetmen Hüseyin Karabey tarafından çekildi. “Gitmek” adlı filmi ile kendinden söz ettiren yönetmenin ünlü dansçının çalışmalarına olan tanıklığı ise oldukça etkileyici bir belgesele dönüştü. 2005 yapımı “Pina Baush’la Bir Nefes” isimli belgesel Yurt içi ve yurtdışında birçok festivale katıldı. Bu belgesel bu hafta bir kez de Seyr-î Mesel Sanat Atölyesi’nin her cumartesi günü gerçekleştirdiği film günlerinde gösterilecek. Pina Baush’un dans tiyatrosunu hiç izlememiş olanlar, bu belgeseli izledikten sonra ne çok şey kaçırmış olduklarını anlayacaklar. Ünlü sanatçının çalışma tarzını, dansçıların performansını Hüseyin Karabey’in kamerası ile göreceğimiz bu belgesel 7 Kasım cumartesi saat 19.30’da yönetmenin katılımıyla gerçekleştirilecek.
                                                                                           
    GÜLER İNCE

Bu yazı 7 Kasım 2009 tarihli Günlük gazetesinde yayınlanmıştır.


Kaynakça:  Susan A.Mannig-Melissa Benson/Folklora Doğru /Dans, Müzik, Kültür 60 (Ekim 1990)       Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder